Avrupa Halk Partisi (AHK) Genel Sekreteri Antonio Lopez-Isturiz ile yaptığımız görüşmede insani kriz, ulusal STK’ların rolü ve Avrupa Birliği’nin politikaları üzerine konuştuk.
IMPR: Öncelikli olarak bizlere zaman ayırdığınız için teşekkür etmek isterim. Sizin ve grubunuz bakış açısına göre Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu mevcut ve muhtemel insani kriz meselesinde ne şekilde bir rol oynayabilir?
Mr. López: Yaşanan insani krizin çözümü noktasında AB ülkeleri olarak ortak sorumluğa sahip olduğumuzu ifade etmek isterim. AB ülkeleri olarak yalnızca bazı sınır bölgelerinde değil, aynı zamanda sınırlarımızın dışında yaşanan insani krize yönelik olarak da insani yardım dağıtımı, insani ihtiyaçların karşılanması gibi bir çok konuda aktif bir rol oynamamız gerekmektedir. Ayrıca, hem doğrudan savaşın yaşandığı ülkeler hem de savaştan etkilenen Türkiye, Fas gibi ülkelerle de üst düzey bir koordinasyon üzerinden insani yardım akışı sağlanmalıdır. Öte yandan Avrupa Parlamentosu’nun temel rolü de Avrupa Birliği’ne üye bütün ülkelerin geliştirdiği farklı politikalar arasında koordinasyon sağlayıcı, ortak politikaların oluşmasını sağlamaya yönelik etkin bir rol oynayabilir. Çünkü, bizler yaşanan insani krize yönelik ortak sorumlulukla yaklaşmalıyız.
IMPR: Yaşanan insani krize yönelik bir ulusal NGO olarak baştan itibaren sorumlu bir şekilde yaklaşım göstermekteyiz. Bu kapsamda size göre özellikle mültecilerin insani ihtiyaçlarına cevap verecek politikaların üretilmesi ve saha programlarının doğrudan yürütülmesinde ulusal STK’ların rolü nedir?
Mr. López: Bana göre bu çok önemli ve değerli bir sorudur. Çünkü yerel NGO’lar mültecilerin ihtiyaçlarına gerçek anlamda karşılayacak politikaların geliştirilmesinde ve saha faaliyetlerinin yürütülmesinde kritik bir rol oynamaktadırlar. Zira ulusal NGO’lar sahada, doğrudan mültecilerle birlikte yer almaktadırlar.Bence ulusal STK’lar daha iyi finansal destek almalıdırlar ve bizlerin kesinlikle ulusal STK’lara yönelik finans desteğimizi artırmamız gerekmektedir.
IMPR: Ulusal STK’ların desteklenmesine yönelik bakış açınıza karşın bildiğiniz üzere insani alanda çalışma yürüten STK’lar doğrudan ECHO programından yararlanamamaktadırlar. Avrupa dışında yer alan ve insani alanda faaliyet yürüten STK’ların da insani projelerinin ECHO tarafından desteklenmesi konusunda veya bu programdan doğrudan faydalanmasını sağlayacak bir yöntem geliştirmek mümkün müdür?
Mr. López: Bu daha çok Avrupa Birliği’nin kültürüyle alakalı bir durumdur. Bundan kastım, söz konusu programlar yalnızca NGO’lar için değil, aynı zamanda uluslar ve ulusal girişimciler gibi çeşitli alanlarda faaliyet yürüten kesimler için de uygulanmaktadır.
IMPR: İnsani krize yönelik olarak uluslararası örgütlerin rolü de son dönemde tartışılmaktadır. Özellikle son 4-5 yıldır insani krize yönelik geliştirdikleri cevap mekanizmalarının sonuçlarının tartışılmaya açılmadığı gözlemlenmektedir. Bazı kurumların yaşanan insani krize yönelik uzun dönemli ve kapsayıcı bir yaklaşım geliştiremediği ileri sürülmektedir. Özellikle IMPR olarak yürüttüğümüz Toplum Merkezi, Kadın Toplum Merkezi gibi projelerin toplumsal uyum açısından son derece ön alıcı olduğu tespit edilmesine rağmen bu tür projelere uluslararası kurumların desteği istenen düzeyde olmamıştır. Sizce uluslararası kurumlar ne tür bir rol üstlenmelidir?
Mr. López: İnsani krize cevap üretebilecek veya üretmesi öngörülen uluslararası kuruluşların (örneğin BM, AB gibi) aktif bir rol alması gerekir. Bu bizim politik partinin de programında açık bir şekilde belirtilmektedir. Benim bağlı olduğum politik partiye göre, ki Parlamentoda çoğunluğu oluşturmaktayız, uluslararası kuruluşların sorumluluklarına yönelik bir takım soruları gündeme getirmekteyiz. Çünkü, Avrupa Birliği de onlara fon sağlamaktadır.
IMPR: Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz.