Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Veysel Ayhan, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi kararının hem Türkiye hem de Ortadoğu coğrafyası için önemli bir kazanım olduğuna işaret etti. Ayhan, “Toplum, Suriyelileri kabullenmiş. O yüzden yaklaşım doğrudur. Biz bu kitle ile birlikte yeni değerlerle bütünü oluşturabiliriz.” dedi.
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Veysel Ayhan, Suriyelilere vatandaşlık verilmesinin Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası açısından önemini Zaman’a anlattı. Ayhan, vatandaşlık meselesinde birkaç noktaya işaret edilmesi gerektiğini ve bu fikre kategorik karşı çıkış göstermenin hukuki ve insani açıdan doğru olmadığını söyledi. Ayhan, şöyle devam etti: “Hukuk yönünden baktığımızda sonuç itibarı ile bu insanlar, ülkede belli süre kalıyorlarsa ve belli şartları yerine getiriyorlarsa Türk vatandaşlığına başvurma hakkına da sahipler. Hem uluslararası hem de ulusal hukuk açısından Suriyelilerin bu konuda haklarının olduğu açıktır. İkinci olarak insani açıdan ele aldığımızda gelip Türkiye’ye yerleştiler. Ülkenin ekonomisine, sporuna, entelektüel birikimine ve diğer farklı alanlarında değer de katıyorlarsa bu kitleyi dışlamamak lazım. Birlikte yeni değerlerle bütünü oluşturabiliriz.”
SURİYELİLER SORUN DEĞİL, DEĞERDİR
Toplum olarak zaten Suriyelilerin benimsendiğini ve hemen her kesimden insanın Suriyelilerle sorununun olmadığını görmemiz gerektiğini ifade eden Ayhan, “Bugün Türkiye’nin bütün vilayetlerinde insanoğlu tamamen iç içe geçmiş durumda. Köylerde, tarlalarda, fabrikalarda daha birçok yerde birlikte çalışıp, kazanan insanları ülkenin hemen her noktasında görebiliyoruz. Toplum tarafından gösterilen olumlu tavırlara bakıldığında da bu konunun sorun değil, değer olduğunu da anlayabiliriz. Karşımızda köylerimiz dahil Suriyelileri kabullenmiş toplum var. O nedenle vatandaşlık kararı doğru bir yaklaşımdır.” diye konuştu.
TARİH, HAK EDİLENİ VERECEK
Ayhan, Suriye’nin bütün Ortadoğu’nun kalbi, beyni ve dili olduğunu ve bunu görmemiz gerektiğini sözlerine ekleyerek, şunları kaydetti: “Suriye, tarih boyunca ilk İslam medeniyetinin imparatorluğa ulaştığı coğrafyadır. Suriye halkı bize uzak değildir. Fransızlara karşı Antep savunması yapılırken Halep’te de savunma hattı kurulmuştu. Ortak mücadele kültürü inşa edilmişti. Bugün Çanakkale’ye gittiğinizde Şam’ı görürsünüz. Bu denli iç içe geçmişlik varken ve kardeş halk karşımızdayken Türkiye hükümetinin de toplumunun da sahiplendiklerini elbette tarih yazacaktır. Anadolu, herkesin gelip barınabileceği ve korunabileceği felsefesini ortaya koydu. Bütün coğrafyanın bundan etkileneceğini düşünüyorum ve ışık bütün bölgeyi aydınlatacak.”
‘BİRLİKTE NASIL DEĞER OLUŞTURABİLİRİZ?’ DEMELİYİZ!
Tarihte 1910’larda da bu insanlarla aynı medeniyet havzası içinde yaşandığını hatırlatan Ayhan, “Elbette yüz yıllık süreçte şartlarda değişim var, ancak tarih geri dönüş yapıyor. Dolayısıyla fikre karşı çıkmak yerine ‘Birlikte nasıl yaparız da yeni değerler oluşturabiliriz?’ mantığı ile bakmak daha doğru olacaktır. Burada Suriyelilerin ciddi anlamda Türkiye’ye katacakları şeyler olduğunu görmek lazım.” dedi.
Zaman Gündem